Abdülkadir CANPOLAT

Canpolatlar Şirketler Topluluğu'na ait ilk adım, Şanlurfa'nın tarihi çarşılarının bulunduğu Haşimiye Meydanında bundan 80 yıl önce 1937 yılında Abdulkadir Canpolat'ın babası Halil Canpolat tarafından atıldı.
1948 Temmuzunda dünyaya gelen Abdulkadir Canpolat henüz daha 5-6 yaşında iken babası Halil bey tarafından ticareti öğrenmesi gayesi ile işyerine götürülürdü.
O yaşlardan itibaren hem esnafın içinde yer alarak ticareti bu işin Ustalarından öğrenmeye başlamış, hem de hem de okuluna devam etmiştir.
Ünilever'in Türkiye'de faaliyete başladığı ilk yıllarda Halil Canpolat bey Ünilever'in de müşterisi olmuştur.
O yıllar, Ünilever'in Türkiye'deki faaliyetlerinin henüz yeni başlamasından dolayı marka bilinirliğini artırmak ve ürün lansmanlarını yaptığı ve hatta lezzet testleri yaptırdığı yıllar ...
5-6 yaşlarında başladığı Ticaret hayatına ve Okul hayatına devam eden Abdulkadir Canpolat, 1965 yılına kadar içindeki Ticaret aşkının da etkisiyle ve Ticareti daha öğrenebilmek adına 50 Kuruşluk sabunlar satmaya başlamıştır.
Okuldan ayrıldıktan hemen sonra amcalarıyla birlikte, görmeyi çok istediği İstanbul'a gitmiştir. Ticaretin peşini bırakmadığı Abdulkadir Canpolat'ı, babası İstanbul'a gidişinden 10 gün sonra "Gezmenin sonu olmadığını, ticaretin kendisini beklediğini" belirtmiş ve Halkpazarı'ndaki dükkanın ilk adımlarını atması için Şanluurfa'ya davet etmiştir.
1966 yılında Halkpazarı'nda Abdulkadir Canpolat ismi ile Toptan ve Perakende satış/dağıtım faaliyetlerine başlamıştır. Bu dükkanda, diğer ürünlerin yan sıra, sonradan önemli ticari faaliyetler yürütülecek olan Ünilever ürünleri de satılmakta idi. Bu ürünler arasında Türkiye'nin sonradan çokça isimlerini duyacakları VİTA, SANA, VİM Deterjan gibi ürünler de bulunmaktaydı. 1968 yılında Vatani ve Kutsal görevini yapmak için, işyerini kardeşi Abdulhadi Canpolat'a devretmiş ve 1970 yılında askeri görevini tamamlayarak yeniden işine dönmüş ve faaliyetlerine devam etmiştir.
Aynı yıllarda Tamek Holding konservelerinin ve Pepsi Cola'nın da bayiliklerini alarak, 1 araç ile, akşamları dağıtımı bizzat kendi yapmaya başlamıştır.
1972 yılında Ünilever'in müşteri portföyüne girilmiştir. Aynı süre zarfında Türkiye'nin ilk pastörize sütünü üreten Pınar'ın da Şanlıurfa distribütörlüğü alınmıştır.
Sağlam ve sarsılmaz bir ticaret anlayışını oğullarına aktararak, onlara kalıcı bir değer bırakmış olan Halil Canpolat 1976 yılında hayata gözlerini yummuştur.
O dönemlerde, tam da karaborsanın olduğu dönemlerde, karaborsa anlayışına karşı durularak, Ünilever ürünlerinin dağıtımına devam edilmiştir
Büyümenin de getirdiği bir zorunluluk neticesinde Kurumsallaşma yolunda sağlam bir adım atan Abdulkadir Canpolat, 1991 yılında Can Ticaret LTD. ŞTİ.'nin kuruluşunu gerçekleştirmiştir.
1993 yılında Philip Morris Pazarlama ve Satış A.Ş. distribütörlüğü için çok yoğun talep olurken, Şanlıurfa'da Can Ticaret'in müracaatı olmamasına rağmen, Philip Morris Pazarlama ve Satış A.Ş. tarafından distribütörlük teklifi yapılmıştır.
1996 yılında Ünilever'in müşteri sayısı Ünilever tarafından 4200'den 200'e ve Şanlıurfa’da ise 5 olan bu sayı 1'e düşürüldü ve bu konuda Can Ticaret'e yetki verildi.
1997 yılında Ünilever'in de isteği üzerine Akcan Kollektif Şirketi kurulmuştur.
Aynı yıllarda Canpolatlar İş Merkezinin temellerinin atılması da büyümenin getirdiği gerekliliklerdendir.
2000 yılında ise Nurcan Ltd. Şti. kurulmuş ve distribütörlük çalışmalarına hızla devam edilmiştir.
Hızlı bir ivme ile büyüyen bu aktif iş yaşamı esnasında, Abdulkadir Canpolat, distribütörlüğünü yaptığı şirketlerin, kendi çalışanları için bir okul olduğunu ve özellikle Kalite Yönetim Politikası açısından Canpolatlar Şirketler Topluluğu'na bir çok değer kattığını belirtmektedir.
Abdulkadir Canpolat "Ticaretin tek kuralı vardır, o da dürüst olmaktır." ilkesini Ticari hayatında daima gözetmiş ve her işin başında Dürüstlük ve Ticari Ahlakın gelmesi gerektiğini düşünmüştür.
Bu prensiplerinden asla ödün vermeyen Abdulkadir Canpolat bu davranışının nasıl ödüllendirildiğini, başından geçen şu hikaye ile anlatır :
"1970 yılında ünlü bir makarna şirketinin Satış Şefi, samimiyetimize dayanarak 20 Ton Makarna satmıştı bize ve 65 gün sonrasına ödeme poliçesi düzenlemiştik.
Ancak makarnalar satılmamıştı ve ödeme günü de gelip çatmıştı.
Nakit sıkıntısının da olduğu esnada içeriye birisi girdi şöyle dedi : "Bakar mısınız, Ben Hal Pazarı’nı dolaştım ve en sonunda size geldim. Ben koyunlarımı sattım ve bu parayı size emanet vermek istiyorum. Lütfen bu emanetimi alın. Bana lazım olursa ben size 15 gün önceden haber veririm, siz de geri verirsiniz".
Parayı kabul edemeyeceğimizi söylememize rağmen, bu köylü kardeşimizin uzun ısrarı sonucunda parayı kabul ettik ve adama karşılığında bir kart verdik.
Tam da nakit sıkıntısının olduğu sırada bir çalışanımız, bizi bu parayı ödeme yapmak için kullanmaya ikna etti.
Çalışanımızı ödemelerimizi yapması için bankaya gönderdik ve daha çalışanımız geri dönmeden, içeriye bir Müteahhit girdi ve kendisine 15 ton makarna lazım olduğunu söyledi.
Bu kadar tesadüfün ve hayırlı işin aynı anda bir araya gelmesi ancak ve ancak dürüstlüğün mükâfatıdır.
Sonraki günlerde kalan makarnaları sattık ve 6 ay sonra gelen köylü kardeşimizin de emanet ödemesini yaptık."
İş hayatının yanında Sosyal Hayata da önem veren Abdulkadir Canpolat, Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanlığı, Hz İbrahim Eğitim ve Kültür Vakfı kuruculuğu, 7 yıl Müsiad başkanlığı, Şanlıurfa ‘da Fesh edilen Kızılay Başkanlığına genel merkezden atanma, Çeşitli hayır kurumlarında gönüllü çalışma, Okul Onarımı ve yaptırımı, Ekonomi dergi ve gazetelerine röportaj, yerel ve ulusal basında siyasi ve ekonomi demeçler, Toplu Sünnet Törenleri, Memleket Meclis toplantıları gibi faaliyetlerde de bulunmuştur.
Yönetim Kurulu Üyelerinden ve oğullarından Halil Canpolat'ın babası Abdulkadir Canpolat'ı şöyle tanımlamaktadır :
"İleriyi gören, Yeniliği, İnovasyonu gerekli bulan ve gerçek başarının anahtarının dürüstlük olduğuna inanan bir insandır.
Aynı şekilde Yönetimi Kurulu Üyelerinden ve oğullarından Abdulhadi Canpolat ise babasını şu cümlelerle anlatmaktadır: "Babam, sadece bize değil bölge esnafına da doğruluğun ve dürüstlüğün başarı getireceğini öğreten bir öğretmendir."